'Ama Hangi Osmanlı' kitabı, Prof Dr Ekrem Buğra Ekinci tarafından kaleme alınmış, Osmanlı İmparatorluğu'nun tarihini mitlerden ve yanlış algılardan arındırarak anlatan kapsamlı bir eserdir. Kitap, Osmanlı'nın kuruluşundan çöküşüne kadar olan süreci, dönemin sosyal, kültürel, ekonomik ve siyasi yapısını detaylı bir şekilde ele alır. Yazar, popüler tarih yazımında sıkça rastlanan romantikleştirmelerin ötesine geçerek, arşiv belgeleri, kronikler ve akademik kaynaklara dayalı bir anlatım sunar. Kitabın özeti şu şekildedir: Giriş bölümünde, Osmanlı tarihine dair yaygın mitler incelenir; örneğin, Osmanlı'nın 'barbar' bir imparatorluk olduğu iddiası veya tam tersi, kusursuz bir utopia olarak sunulması eleştirilir. Yazar, Osmanlı'yı bir 'devlet-i ebed-müddet' olarak tanımlarken, onun dinamik yapısını vurgular. Ana bölümlerde, Osmanlı'nın idari sistemi (divan, eyalet teşkilatı), askeri yapısı (Yeniçeri Ocağı'nın evrimi), ekonomik politikaları (timar sistemi, ticaret yolları) ve kültürel zenginliği (saray mimarisi, edebiyat, sanat) detaylandırılır. Özellikle, Osmanlı'nın hoşgörü politikası, millet sistemi ve gayrimüslim topluluklarla ilişkileri derinlemesine tartışılır. Kitap, Tanzimat reformlarından Meşrutiyet'e, oradan Cumhuriyet'e geçişi de kapsar, bu süreçte Batılılaşma çabalarının başarı ve başarısızlıklarını analiz eder. Son bölümlerde, Osmanlı mirasının günümüze yansımaları ve modern Türkiye'deki algısı ele alınır; örneğin, Osmanlı tarihinin milliyetçi söylemlerdeki kullanımı. Yazar, tarihsel gerçekleri güncel olaylarla bağdaştırarak okuyucuya eleştirel bir bakış açısı kazandırmayı amaçlar. Temalar açısından, kitap Osmanlı tarihini 'karmaşık bir mozaik' olarak sunar; güç, adalet, hoşgörü, çöküş ve miras temalarını işler. Hoşgörü teması, Osmanlı'nın çokkültürlülüğünü vurgularken, çöküş teması ekonomik gerileme ve dış müdahaleleri inceler. Kitap, tarih yazımında nesnelliğin önemini ve popüler mitlerin tehlikelerini de tema olarak taşır. Hedef okur kitlesi, tarih meraklıları, öğrenciler, akademisyenler ve genel okuyuculardır. Özellikle lise ve üniversite düzeyinde Osmanlı tarihi dersi alanlar için ideal bir kaynaktır; zira karmaşık konuları sade bir dille anlatır. Ayrıca, Osmanlı'ya dair yanlış bilgilere maruz kalan yetişkinler ve tarih severler için aydınlatıcı bir rehberdir. Benzer kitaplar arasında İlber Ortaylı'nın 'İmparatorluğun En Uzun Yüzyılı' veya Halil İnalcık'ın 'Osmanlı İmparatorluğu Klasik Çağ' eserleri sayılabilir; bunlar da Osmanlı'nın yapısal analizlerini yapar. Yine, Emrah Safa Gürkan'ın 'Osmanlı Korsanları' gibi spesifik konuları ele alan kitaplarla paralellik gösterir, ancak Ekinci'nin eseri daha genel bir kapsama sahiptir. Kitabın dili akıcı ve hikaye anlatımı tadındadır, bu da onu geniş bir kitleye ulaştırır. Toplamda, Osmanlı tarihini yeniden yorumlayan bu eser, okuyucuyu düşündürürken eğlendirir ve tarihsel bilinci artırır.

Prof Dr Ekrem Buğra Ekinci, 1970 yılında İstanbul'un Fatih ilçesinde doğmuş, önde gelen Türk tarihçilerinden biridir. Babası tarihçi ve yazar Necip Fazıl Kısakürek'in talebelerinden olan bir akademisyen ailesinden gelmektedir. İlk ve orta eğitimini İstanbul'un köklü okullarında tamamlayan Ekinci, 1988'de Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'ne girdi ve 1993'te mezun oldu. Ardından aynı üniversitede İslam Tarihi ve Medeniyetleri alanında yüksek lisansını (1996) ve doktorasını (2003) tamamladı. Akademik kariyerine 1995'te Marmara Üniversitesi'nde araştırma görevlisi olarak başladı; 2005'te yardımcı doçent, 2011'de doçent ve 2017'de profesör unvanını aldı. Uzmanlık alanı Osmanlı sosyal ve kültürel tarihi olup, özellikle idari yapılar, vakıf sistemi ve günlük hayat üzerine çalışmalarıyla tanınır. Ekinci'nin üslubu, akademik derinliği popüler bir anlatımla harmanlayan bir yaklaşıma sahiptir; karmaşık tarihsel olayları sade, akıcı ve hikayeleştirilmiş bir dille aktarır. Bu sayede, eserleri hem uzmanlar hem de genel okuyucular tarafından sevilir. Mizah unsurları ve güncel olaylarla bağlantılar kurarak okuyucuyu sıkmadan bilgilendirir, ancak nesnellikten ödün vermez. Önemli eserleri arasında 'Ama Hangi Osmanlı' (2015), 'Osmanlıca Öğren! Kılavuz' (2013), 'İstanbul'un Eski Adları' (2010), 'Vakıf Kurumunun Osmanlı'daki Uygulamaları' (2004) ve 'Osmanlı'da Haritacılık' (2008) yer alır. Bu kitaplar, Osmanlı tarihini farklı açılardan ele alır; örneğin 'Ama Hangi Osmanlı', mitleri çürütürken, 'Osmanlıca Öğren!' dil öğrenimine katkı sağlar. Ekinci, 20'den fazla kitap ve yüzlerce makale yazmıştır. Ödüller açısından, 2014'te Türkiye Yazarlar Birliği Tarih Ödülü'nü 'Osmanlı'da Derviş Toplulukları' kitabı için aldı. Ayrıca, çeşitli üniversitelerden fahri üyelikler ve konferans daveti ödülleri kazandı. Dönem olarak, Ekinci günümüz Türk entelektüel ortamında, Osmanlı mirasını olumlu yorumlayan bir figürdür; 2000'lerden beri popüler tarih yazımında etkili olmuştur. Televizyon programları (örneğin TRT'de Osmanlı tarihi belgeselleri) ve köşe yazarlığı (Yeni Şafak gazetesi) ile kamuoyunu aydınlatır. Ekinci, tarih eğitiminin önemini vurgulayarak, genç nesillere Osmanlı'yı doğru anlatma misyonu üstlenmiştir. Kariyeri boyunca, uluslararası sempozyumlarda konuşmacı olmuş, Osmanlı arşivlerini inceleyerek özgün katkılar sunmuştur. Genel olarak, Ekinci'nin çalışmaları, Türk tarihçiliğinde köprü kuran bir rol oynar; akademi ile halk arasında bağ kurar.