Halid Ziya Uşaklıgil'in 'El Kızı' romanı, Türk edebiyatının önemli eserlerinden biridir. Roman, 19. yüzyıl sonlarında İstanbul'da yaşayan, Batılılaşma sürecindeki Türk toplumunun ahlaki ve toplumsal çöküntüsünü ele alır. Başkahramanı, toplumun dayattığı geleneklere uymayan, özgür ruhlu ve zeki bir kadın olan Bihter'dir. Bihter, hem kendi hayatında hem de çevresindekilerin hayatında büyük değişimlere yol açar. Romanın öne çıkan temaları arasında aşk, yasak aşk, toplumsal baskı, ahlaki yozlaşma, bireyin özgürleşme çabası ve Batı taklitçiliği yer alır. Halid Ziya, Bihter karakteri üzerinden dönemin kadınlarının yaşadığı ikilemleri, toplumsal sınırlamaları ve kişisel arzular arasındaki çatışmayı ustaca işler. Eser, realist bir anlatımla karakterlerin psikolojik derinliklerine inerken, dönemin İstanbul yaşamını da canlı bir şekilde tasvir eder. 'El Kızı', Madame Bovary ve Anna Karenina gibi dünya edebiyatının yasak aşk ve toplumsal eleştiri temalı eserleriyle benzerlikler taşır. Hedef okur kitlesi, edebi derinliği olan, psikolojik ve toplumsal analizler içeren, klasikleşmiş Türk romanlarını seven okurlardır. Roman, okuyucuyu dönemin sosyo-kültürel yapısını anlamaya, karakterlerin iç dünyalarına yolculuk yapmaya ve insan doğasının karmaşıklığı üzerine düşünmeye davet eder.

Halid Ziya Uşaklıgil (1866-1945), Türk edebiyatının en önemli romancılarından ve Servet-i Fünun döneminin önde gelen isimlerindendir. Edebiyata şiirle başlamış olsa da, asıl ününü roman ve hikaye türlerinde kazanmıştır. Uşaklıgil'in üslubu, Batı edebiyatının etkisi altında, Realizm ve Natüralizm akımlarının özelliklerini taşır. Dilinin zenginliği, psikolojik derinliği olan karakterler yaratmadaki ustalığı ve realist tasvirleriyle öne çıkar. Eserlerinde genellikle İstanbul yaşamını, burjuva sınıfının ahlaki çöküntüsünü, aşk ve evlilik kurumunun sorunlarını ele almıştır. 'El Kızı' romanı da bu temaları işlediği önemli eserlerinden biridir. Uşaklıgil'in en bilinen ve etkileyici romanları arasında 'Mai ve Siyah', 'Aşk-ı Memnu', 'Kırık Hayatlar' gibi başyapıtları bulunur. Ayrıca 'Sefile', 'Ferdi ve Şürekası' gibi eserleri de edebiyatımızda önemli bir yere sahiptir. Eserlerinde kullandığı dil, zaman zaman ağır ve Arapça-Farsça tamlamalar içerse de, dönemin entelektüel seviyesine uygun ve edebi bir derinlik sunar. Halid Ziya Uşaklıgil, Türk edebiyatına getirdiği yeni soluk ve modern roman anlayışıyla, sonraki nesil yazarlara ilham kaynağı olmuştur. Eserleri, Türkiye'de ve yurt dışında birçok dile çevrilmiş, edebiyat dünyasında kalıcı izler bırakmıştır. Kendisi herhangi bir ödül almasa da, edebi kişiliği ve eserlerinin kalıcılığıyla Türk edebiyatının zirvesinde yer almaktadır. Eserleri, Tanzimat'tan sonra başlayan Batılılaşma sürecinin toplumsal ve bireysel etkilerini anlamak açısından da kritik öneme sahiptir.